Üretmeyi Bilmek!

Ne oldu bizim Yerli Otomobil işi ? Yine şehir efsanesine mi dönüştü? Açıkçası TOBB bu işe talibiz dediğimde umutlarım biraz daha artmıştı. Nerdeyse kendimi bildim bileli bu ülke hep bir otomobil üretmek ister. Ben meslek hayatımda 30 yılımı tamamladım ama hala ortada bir şehir efsanesi var yerli otomobil yok. 

Neden Üretemedik Peki?

Oysa Üretim zeminin bu kadar uygun olduğu hiçbir dönem hiç olmamıştı. Siyasi istikrarın 15 yıldan fazla kesintisiz aynı hükümet de olduğu bir dönem, Dünyanın en genç nüfusu, Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri, Geçmiş yıllara oranla daha yüksek satın alma gücü… Say Say bitmez. 

Ama yine Üretemedik! 

Dış güçlerin oyunu kısmına hiç girmeyelim. Çünkü Devlet olabilmek bu konuların üstesinden gelebilmek demektir. Bu işe gelin “ Üretmeyi Bilmek “ ya da isterseniz “ Üretmeyi Bilmemek “ diyelim. Otomotiv üretimi konusunda uzman değilim ama “Yazılım” Alanında yapılan yanlış uygulamaları gördükçe neden Otomobil üretemiyoruz çok daha iyi anlıyorum.

Dünyada en güçlü otomobil Üreticisi hangi ülkedir desem kuşkusuz hepiniz Almanya dersiniz. Mercedes’ten Volkswagen’e kadar çok sayıda marka her yıl Yüzlerce milyar EUR’lık Cirolar üreten bir Ülkeden bahsediyoruz çünkü. İşte bu  Almanya şimdi dünyanın en büyük yazılım üreticilerinden biri aynı zamanda. Sadece bir ürünlerinin ismini söylesem yani “SAP” desem konu yeterince anlaşılır. Almanya ekonomisinin yeni Gücü SAP’dir. 

Evet, Üretmek tesadüfi bir iş değildir. Üretmeyi bilmek gerekir.

Peki, bizim şirketlerimiz üretmeyi bilmiyor mu? Bu sorunun cevabı kesinlikle “Biliyorlar”. Hatta her konuda dünya ile rekabet edecek ürünler de yapabilirler. Ama hepimiz biliyoruz ki tüm dünyada üretim yollarına giden kanalları devletler açar ve organize eder. 

Gelin size Yazılım Üretimi konusunda Türkiye Nasıl yanlışlar yapıyor birkaç cümle ile özetleyeyim. Sizce Almanya Devleti kendisi Yazılım Üretiyor mudur? Yada dünyada G20 içinde hangi Devlet yazılım Üretiyordur? Ne yazık ki Türkiye dışında hiç biri. Türkiye’de Devlet Kurumları hatta belediyeler yazılım Üreticisi olma yolunda Özel şirketlerle öyle bir rekabet içindeki sormayın gitsin. 

Hiç Şaşırmayın. Tüm kurumlar kendilerine göre bir sebep bulmuşlar ve bu işe soyunmuş durumdalar. Üstelikte Yazılım üretmeyi bir Personel ve bir bilgisayardan ibaret sanacak kadar da bu konunun dışındalar. Her geçen gün büyüyen veri boyutu ile Koskoca devlet kurumlarında yaratacakları başta güvenlik olmak üzere birçok zaafiyetden de haberleri bile yok…

Ama bizim asıl konumuz bu değil. Bizim konumuz yazılım sektöründe olduğu gibi devletin birçok stratejik sektörde Üretimin önünü nasıl kapattığıdır. 21. Yüzyıl dünyasında en katma değerli ürün olan Yazılımın katma değeri “Çoğaltılabilir” olmasıdır. Oysa hiçbir devlet kurumu ürettiği bir yazılımı satamaz. Yani çoğaltamaz. Başka bir deyişle sadece kendinizin üreteceği bir yazılım dünyanın en pahalı ürünüdür.

Köprüden enerjiye birçok alanda üretimden çıkmış bir kamu neden yazılım üretmeye çalışır peki? Bu strateji ancak Türk yazılım sektörünü bitirmek yada güdük bırakmaktan başka bir şey değildir de nedir?

Şimdi Yazılım üretme ile Otomobil üretmenin ne ilgisi var diyebilirsiniz. Çok basit. Yılda 6 milyar EUR dan fazla ARGE harcaması yapan Volkswagen’in en büyük parayı yazılım ve elektroniğe ayırdığını biliyor muydunuz? 

Sözün özü şudur; Yazılım üretmeye soyunmuş bir devlet sadece dünyanın en pahalı ve kalitesiz yazılımını üretmekle kalmaz aynı zamanda 21. Yüzyıl için stratejik önem taşıyan birçok sektörün de önünü kapatmış olur.

İşte bu yüzden diyorum ki; Milli yazılım endüstrisini anlamamış bir ülkenin “Yerli Otomobil” Üretebilmesi  “Yersiz” bir hayalden öte bir şey değildir.