Türkiye'de Dijital Dönüşümün Önünü Yasal Düzenlemeler Açacak
Türkiye'de Dijital Dönüşümün Önünü Yasal Düzenlemeler Açacak
Dünya Ekonomik Forumuna göre
önümüzdeki 10 yıl içinde ekonomide yaratılan katma değerin tahmini %70'inin
dijital platforma dayalı iş modellerinden olması beklenmektedir. Küresel büyüklüğünü
ölçmek zor olsada China Academy of Information and Communications
technology'nin (CAICT) çalışmasına göre dijital ekonominin dünyada 38 trilyon
dolarlık bir büyüklüğe sahip olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye ise yaklaşık
50 Milyar dolar ile verisi olan onsekiz G20 ülkesi arasında sonuncu sırada
bulunmaktadır.
Küresel değer zincirinde söz
sahibi konumda olabilmesini sağlayacak birçok fırsata sahip olan Türkiye'nin
Dijital Dönüşüm atılımını gerçekleştirememesinin bir çok farklı sebebi mevcut.
Bu sebeplerin her biri ayrı bir başlıkta incelenecek kadar önem arz ediyor. Bu
yazıda; Türkiye'nin Dijital dönüşüm yolculuğunda önünü açacak en önemli konuyu
bir başka deyişle dijital dönüşümün
önündeki en büyük engeli ele almaya çalışacağız.
Bir şirket için Dijital Dönüşüm
kavramı genel hatlarıyla; Şirketin tüzel kişiliği, Çalışanlar , Müşteriler,
tedarikçiler ekseninde şekillenir. Ülkeler bazında dijital dönüşüm kavramı ise
; vatandaşlar, şirketler, Kamu kurumları vb . içeren geniş bir ölçeği ifade
eder. Bu kavram Şirketler içinde Ülkeler içinde sadece bir teknolojik dönüşümü
değil, İş yapma yöntemleri ve alışkanlıklarıda kapsayan büyük bir dönüşümü
ifade etmektedir. Sonuç olarak gerek şirketlerin gerekse ülkelerin dijital
dönüşüm yolculuklarında başarıya ulaşmak sadece teknolojik araçlarla mümkün
olamamaktadır. İş Yapma yöntemleri veya alışkanlıklar gibi kavramları
değiştirecek zorlayıcı mekanizmalarada ihtiyaç olduğu bir gerçektir. Dijital dönüşümde Ülkeleri başarıya götüren
en zorlayıcı mekanizma yasalardır. Kullanılan geleneksel yöntemler yerine
dijital teknolojilerin kullanılmasını zorunlu kılan yasaların varlığı ülkelerde
dijital dönüşümün önünü açan en büyük mekanizma olmaktadır.
Bu çerçeveden baktığımızda
Türkiye'de dijital dönüşümün önünü açacak çok sayıda yasal düzenlemeye ihtiyaç
duyulduğunu kolaylıkla görebiliriz. Son yıllarda çıkarılan E-Ticaret kanunu ,
6698 sayılı kişisel verileri koruma kanunu gibi bazı alanlarda dijital dönüşüm
için gerekli yasal düzenlemeler gözetilmiş olsada özellikle uzun yıllardır süre
gelen iş kanunu gibi alanlarda dijital dönüşüme engel çok sayıda yasa
maddesinin varlığını görmekteyiz.
Tüm iş dünyasını ilgilendiren
çalışanların izin dilekçeleri ve bordrolarının ıslak imza ile imzalanması
konusu bu konudaki en çarpıcı örneklerden biridir. İş dünyası içindeki
milyonlarca insan her ay bir maaş bordrosuna imza atmak ve izin dilekçelerini ıslak
imza ile imzalamak zorunda kalmaktadır. Bu durum kağıt tüketimi, arşivleme ve
operasyon yükü gibi büyük zorluklar içermesine rağmen; Mahkemelerin işveren ile
çalışan arasındaki hukuki davalarda ispat yükümlülüğünü sadece bu şekilde kabul
ediyor olması nedeniyle ne yazık ki sürdürülmek zorunda kalmaktadır. Her ne
kadar ıslak imza yerine e-imza kullanılabilir görünsede ; E-imzanın kullanım
zorluğu ve işverene yüklediği maliyetler sebebiyle kullanımı mümkün
olmamaktadır. Oysa iş yasasında yapılacak bir değişiklik ile ıslak imza yanında
ispatlanabilir dijital onay yöntemlerininin de geçerli olması ; İş dünyasını
büyük maliyetlerden ve iş yüklerinden kurtaracağı gibi Türkiyedeki
e-dönüşümünün önündeki engellerden birini de kaldıracaktır.Benzer şekilde sağlık
sektöründe de sağlık onamlarının ıslak imza yerine dijital onay mekanizmaları
ile alınması ; Bu sektörde çalışan kurumları büyük operasyon ve arşivleme
zorluklarından kurtaracaktır.
Yasalarda yapılacak
düzenlemelerle dijital onay mekanizmalarının kullanılabilir hale gelmesi sadece
dijital dönüşüm açısından değil aynı zamanda yeşil dönüşüm açısından da önem
taşımaktadır. Bu yasal düzenlemeler hem AB uyum süreci hemde ihracatçı firmaların
yakın gelecekte karşı karşıya kalacağı karbon ayak izi zorunlulukları açısından
da önem taşımaktadır.
Sonuç olarak Türkiye'de dijital
dönüşümün önünü yasal düzenlemelerin açacağını söyleyebiliriz. Bir çok alanda
olduğu gibi bu alanda da Bursa Ticaret Sanayi Odası olarak vizyon çizmeye ve
Türkiyen'nin büyümesine katkı koyacak gelişmelere liderlik etmeye devam
edeceğiz. Bilgi işlem ve Otomasyon Konseyi olarak Dijital dönüşümle ilgili
yasal düzenleme çalışmaları konusunda da faaliyetlerimizi son hızla devam
ettirmekteyiz.