Cumhuriyetimizin 93. Yıl Kutlaması İçin Bu Salonu Dolduran,

Güzel hanımefendiler

Saygıdeğer Beyefendiler

Sevgili Atatürk Liseliler

Öncelikle Hepinizi Sevgi ve Saygı ile Selamlıyorum. 

Bursa Atatürk Lisesi Gibi 50 Yılı Aşkın bir tarihe sahip Koca ve Köklü bir Çınarın yapraklarından biri olma ile hep gurur duydum. Ve bundan birkaç yıl önce ATALİDER- Atatürk Liseliler Deneğinin Kurucu Başkanı olmakta şahsıma nasip oldu. Birçoğunuzun bildiği gibi çok sayıda dernek ve kurumda başkanlık yada yöneticilik yapmış bir kişiyim. Ama bunların içinde ATALİDER çok ama çok farklı bir yere sahip. Çünkü Atatük’ün İsmini taşıyan bir yerde bırakın Kurucu Başkan olmak bir nokta olmak bile büyük bir ONURDUR. işte sadece ve sadece bu nedenle bile Atatürk Lisesine , Atalidere sahip çıkmak;  yaşatmak bir görevdir, bir sorumluluktur. Bu sorumluluğu idrak etmiş olan, bu geceye katkı koyan Tüm Sevgili Dostlara Sonsuz Şükranlarımı Sunuyorum.

Güzel İnsanlar,

Türk Ulusu , Bu topraklar, Bu vatan yani bizler  yüzyıllarca yıllık bir geçmişin mirasçılarıyız. Tarihin Hiçbir dönemi Bizler için kolay olmamıştır. Çok kısa bir süre önce yaşadığımız 15 temmuz gecesi işte bunun çok da iyi bir kanıtıdır.15 temmuz gecesini çok ama çok önce gören, bizleri , hepimizi bu konuda uyaran , hepimizin çok iyi bildiği biri var. Yüzyılın değil, Yüzyılların lideri , Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk.

Mustafa Kemal Atatürk; 1927 Yılında Dolmabahçe sarayında kaleme aldığı istiklal Mücadelimizin en önemli Eseri NUTUĞU , 15-20 ekim 1927 tarihleri arasında tam 36 saat 33 dakikada okumuştur. Ve Nutuğun Son bölümü Gençliğe hitabedir. İşte Atatürk’ün 1927 de Gençlik diye bahsettiği kişiler; Yani bizler, yani bizim babalarımız, yani bizim çocuklarımız ve onların çocukları , yani Türk Ulusunun Geleceğindeki her fertdir. 

Ne diyordu Atatürk bizlere seslenerek,

Ey Türk Gençliği,

Birinci Vazifen Türk istiklalini Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdaafa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir.

Güzel İnsanlar,

O Büyük İnsan , tarihimiz boyunca yaşanılan ve gelecekte de yaşanması muhtemel nice karanlık gecelere onlarca yıl öncesinden ışık tutarak şunları söylüyordu: 

İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahili ve harici bedhahların olacaktır .istiklal ve cumhuriyetine kast edecek düşmanlar bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bil fill işgal edilmiş olabilir. Bütün bu durumdan daha elim ve daha vahim olmak üzere memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar , gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. 

Ey Türk İstikbalinin evladı,

İşte bu ahval ve Şerait içinde dahi vazifen Türk İstiklal ve Cumhuriyetini Kurtarmaktır.

Değerli Dostlar,

Türk Gençliği , 15 temmuz gecesi  Atatürk’ün bize emaneti olan Türkiye cumhuriyetinin istiklaline ve istikbaline yani en kıymetli hazinesine sahip çıkmıştır. Tankların ve Silahların önüne, damarlarındaki asil kandan aldığı kudretle çıkmasını bilmiştir.

Şunu Bilmemiz gerekir ki , Türk Milleti için tehlike ve tehditler asla bitmeyecektir. Bunun için daima uyanık olmamız ötesinde yapmamız gereken çok daha önemli bir husus daha vardır ki onu da yine Atatürk’ün sözleri ile ifade etmek istiyorum.  “ siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar iktisadi zaferlerle taçlandırılmazlarsa meydana gelen zaferler kalıcı olamaz.”

Saygıdeğer Hanımefendiler, beyefendiler

Şunu Çok net ifade edebilirim ki 21. Yüzyıl ve sonrasında Tam bağımsızlık için Ekonomik Güç gerekir. Ekonomide güçlü olmak için ise ;  Yine Atatürk’ün sözleri ile ifade edecek olursam ; “  Dünyada her şey için, uygarlık için, yaşam için, başarı için en gerçek yol gösterici bilimdir, tekniktir.” Demek gerekir.

Yani biraz daha günümüze gelip bir bilişimci olarak ifade etmek gerekirse;

Cumhuriyet ve Bağımsızlık için Güçlü Ekonomi gerekir. Güçlü Ekonomi içinse Yazılım teknolojileri, Nano teknolojiler, ARGE, İnovasyon gerekir. 
Bu gece bu salonu dolduran bizler, Yani Atatürk’ün deyimi ile Türk İstikbalinin evlatları olan bizler; 1071 de Malazgirt de nasıl başardı isek, 1453 de İstanbulda nasıl başardı isek , 1918 de Çanakkalede nasıl başardı isek, 15 temmuz 2016 da  nasıl başardı isek gelecektede  ama bu kez ekonomik zaferlerle , İş insanlarımızla, ürettiğimiz teknolojilerle başarmalıyız ve başaracağız.

Sözlerime son vermeden önce; Bu gece bu salonu dolduran siz değerli ve güzel insanlara tekrar teşekkür ediyorum. Bu vatan için bugüne kadar can veren tüm şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum. Bu  vatan için geçmişte ve bugün hala kanını döken gazilerimize sonsuz şükranlarımızı sunuyorum.

Cumhuriyet bayramınızı kutluyorum. 

Ve şimdi sizlere yaklaşık 8 dakikalık bir video izletmek istiyorum. Mustafa kemal Atatürkün ölümünden kısa bir süre önce 2 şubat 1938 de Bursa belediyesince onuruna verilen bir yemeği gelin birlikte izleyelim.

Sabrınız için teşekkür tekrar teşekkür ediyorum, sağlıkla mutlulukla kalın.