24 Haziran’a birkaç gün kala bir seçim yazısı da  benden olsun istedim.

Beni tanıyanlar bilirler; siyasete her zaman farklı bir açıdan bakmayı severim. Mesela son 10 yıllık seçim sürecinde en çok ilgimi çeken konuların başında anketler geliyor.

Çünkü, Bu zaman diliminde Siyaset kurumu anket yoluyla seçmen algısını yöneterek seçim kazanmayı keşfetti. Seçimlerin kaderini doğrudan etkileyen anket işi öylesine büyüdü ki ortaya onlarca anket şirketi çıktı. Bu şirketlerin bir kısmı gerçekten seçmenin eğilimlerini ölçerken, bir kısmı da ölçmek yerine algı yönetiminden para kazanan sanal yapılar oldu.

Bu seçimde de aynı kirliliği görmek yine mümkün!

Geçen gün bir haber portalı yayınlanan son 25 seçim anketi diye bir haber yapmıştı. Üşenmeden hepsini tek tek inceledim. Açık söylemek gerekirse aynı algı yönetimi yine bariz şekilde sahneleniyordu. İşin güzel tarafı şu ki; tüm partiler bu alanı keşfettikleri için hepsinin kendi algılarını yönetmeye yönelik anketleri vardı. Yani  anketin bir tanesinde  barajı aşamayan bir parti diğerinde ana muhalefet partisi olabiliyordu…

Peki gerçek ne?

 Gerçek Şu ki; 24 Haziran seçimlerinde algı yönetimine yönelik anketleri bir yana koyarsak ( Onlar zaten gerçek sonuçlardan çok uzakta olacaklar) , gerçekten ölçümlemeye yönelik anketlerinde yanılma ihtimallerinin çok yüksek olduğu bir seçim olacak.

 Bunun başlıca 2 sebebi var. Bunlardan bir tanesi seçim sisteminin tamamen değişmesi sebebiyle daha önceki seçim sonuçlarından hareketle eğilimleri tespit etmenin imkansız olması. İkincisi ise Kararsız ve Oy vermeyen seçmen kitlesinin yaratacağı dip dalga etkisinin öngörülememesi.

 Aslında, anketler dışında seçmen eğilimleri hakkında önemli ip uçları veren araçlarda var. Mesela arama motorlarında ( Google, yandex) aranan kelimeler.  Seçim süreçlerinde Son yıllarda en çok aranan Lider Recep Tayyip Erdoğan.

Peki bu seçim sürecinde aynı eğilim devam ediyor mu?

  Bunu en iyi bilen kuşkusuz Google ve Yandex. Hatta demografik özellikler bazında bile ayrıntılı bilgiye sahipler diyebiliriz. Bu sonuçların geçmiş yıllara göre ciddi oranda değiştiği bilgisi var elimizde.

 Diğer bir araçta sosyal paylaşım platformları. Facebook, Twitter, İnstagram ‘da yapılan paylaşımlarda ; beğeniler, retweetler, takipçi sayıları ve yorumlar eğilimlerdeki değişimler hakkında ciddi bilgiler içeriyor. Bu platformlarda 24 Haziran seçimleri öncesi seçmen kitlesinin eğilimleri ve tercihleri yönünde çok önemli bilgilere sahipler  diyebiliriz.Diğer taraftan Sosyal medya platformlarında yapılan paylaşımlar incelendiğinde seçimin sürpriz sonuçlara gebe olduğunu söylemek mümkün. Fakat bu sürpriz sonuçların anket verileri ile eşleşmediği de çok net olarak görülüyor.

Sonuç olarak ; 24 haziran gecesi seçim sonuçları açıklandığında ; anketler mi doğruyu söylüyor?  yoksa dijital dünyanın verileri mi ?

Az kaldı. Bekleyeceğiz ve çok  daha net olarak göreceğiz.